şimdi biraz da eski aşklardan bahsedelim
onlar rüzgâr gibidir perdeleri yoklayan
kör bıçaklar keserken ruhunu dilim dilim
odalarda yok eder kapıları bir duman
beyaz sesler bağırır capcanlı anılarda
kararmış zamanların zehirli dargınlığı
baş dönmesi kalıcı olur ayrılıklarda
saatler çekiştirir, uzatır dalgınlığı
kaybetme korkusuysa esir alır dilleri
konuşmak susmak olur, susmak bir yalan gibi
bir ayrılık olsa da gerçeklerin ederi
bir gün elbet söylersin söylemen gerekeni
şimdi, esti de geçti, unutulur desem de
sevdim, ayrıldım ben de bir zaman birisinden
o beni sevmiş miydi, bilsem de bilmesem de.
yalnızlık uzar gider, yalnızlık perde perde
kapısız odaların içindeki kederde
evler var uçsuz evler, uçurumlu yerlerde