12 Aralık 2013 Perşembe

rüya


çağırınca gelemez her zaman burda olan
aynanın arkasında görünmeyen sırdadır
sedefli kutusunda durur usulca solan
yaprakları zamandan şiirin üç dört satır


yeşil gözlerindedir haykırışı çocuğun
kaybettiği yarını dönüp dönüp arayan
batık hazineleri peşinde giden korsan
aza tamah etmeyle edinilen çokluğun

yaşar yine içinde yıkılmış geleceğin
günlerine kaleler saraylar mevsimini
haykırsa oluşturur kasırgası kendini
anısına sığınmış sessizce esen yelin

zamanın kuşlarıyla uyuyan bu şairin
kalbi teğet geçiyor gömülü aşklarını
ilk yazına vurulmuş yaban mersinlerinin

şimdi kalksa denizler uğurlar gemilerle
dalgasına anlamsız salınan gelgitlerin
yosunlu rüyasından sızan güzellikleri

uyan



uyan! diyor yukardan
gençliğine bakan
-bembeyaz kardan-
uyan! geliyor kan!

bir kartalın delişmen
usturalı çığlığı
altında çatırdayan
çatılarından uyan!

bak tahta kapısından
berrak göğüne yarının
yıldızsız parıldayan
ışıklı aynaların

kendini zirvesinden
eteklerine bırak
ceylanlı bir esinden
yeşil ovalara ak

nehirler deltasında
parçalansın denizle
uçsuz kafatasında
akan yolları izle

uyan! önün arkan
sağın solun gebe
rahimden sızıyor kan
yeniyi doğuran ebe