27 Ağustos 2009 Perşembe

Çivisi çıkmış bu dünyanın

Bazıları ne yazacağını düşünür düşünür zorlar kendini öyle yazar. Her yer böyle yazılarla dolu, kısır, bize bir şey anlatmayan ve tatsız. Bazılarının da aklı sonsuz imgelem ülkesinin lodosunda kalmış gibidir, kafalarının içi pamuk tarlaları, yüzlerce, binlerce pamuğun uçuştuğu. Hangi pamukları alıp torbaya yerleştirmelidir karıştırır insan, nasıl bir iplikle neyi bağlayacağını bilmiyorsa.

Biri yazmak istediği şeyi anlatacak imgelem gücüne sahip değildir, bir diğeri yazmak istediği şeyi bilmiyordur imgeleri havada kalır. Şu işe bak! Lanet dünya. Çarkı yerinden çıkmış ve hatta ekseni pamuk ipliğinden. Nasılda dönüyor şirret. Hay lanet!

26 Ağustos 2009 Çarşamba

Ben niye uyandım bu saatte

Ben niye uyandım bu saatte. pencere yine açık, ışık da açık kalmış, amanın olamaz facebook da açık kalmış. Korktuğum şey benim de mi başıma geliyor, facebookla yatıp facebookla kalkıyorum artık. günler arap kervanı gibi gözümün önünden geçip gidiyor, ne bir tad, ne bir doku bırakmadan. Cemil Meriç'i neden hatırlıyorum tekrar, oysa bana hatırlattıkları yüzünden onu umursamama kuyumun dibine göndermiştim. O kadar dirençli mi çıktı, o soğuk ve karanlık suyun derinlerinden sesini duyuracak kadar güçlü bir izlenim mi bırakmış bende?  

Korkuyorum facebook, korkuyorum twitter. n'olur benimle yatın bu gece, yalnız kalmak istemiyorum...

23 Ağustos 2009 Pazar

Modernizm - Walter Benjamin, pasajlar'dan

Kabadayılığın şairi bulanık bir ışıkla sarılıdır. Süprüntüler, büyük kentin kahramanlarını mı temsil eder? yoksa kahraman eseri için bu malzemeyi kullanan bir şair midir? Modernizmin kuramı, iki olasılığa da yer verir. Ancak yaşlanmakta olan Baudelaire, "Les plaintes d'un Icare" adlı geç dönem ürünü bir şiirinde, artık gençliğinde aralarında kahramanlar aramış olduğu insanlarla aynı duyguları paylaşmadığını sezdirir.

Les amants des prostituées
Sont heureux, dispos et repus
Quant à moi, mes bras sont rompus
Pour avoir étreint des nuées.

(Mutludur fahişelere âşık olan
Doyuma ermiş ve özgürdür;
Bana gelince, kırılmış kollarım bütünüyle
Yukardan geçen bulutlara sarılmaktan)

Şiirin başlığının belirttiği gibi, antik çağ kahramanının temsilcisi olan şair, eylemlerini Gazette des tribunaux'nun anlattığı modern kahramanın önünde geri çekilmek zorunda kalmıştır. Gerçekte modern kahraman kavramının çatısı altında böyle bir feragat zaten vardır. Antik çağ kahramanı yıkılıp gitmeye yazgılıdır ve bu yıkılışın kaçınılmazlığını betimlemek için herhangi bir tragedya yazarının dirilmesine gerek yoktur. Ancak modernizm bir kez işlevini yerine getirdikten sonra, süresi de artık dolmuş demektir. O zaman modernizm sınavdan geçirilecektir. Herhangi bir zaman antik çağa dönüşüp dönüşmeyeceği modernizm son bulduktan sonra anlaşılacaktır.

Walter Benjamin
Pasajlar III Modernizm- s174

Pazar bunalımı

daha kahvaltı bile yapmadım, canım da hiç bi şey istemiyor, kafamdan kınalı adaya gitmek, sadece erenköy sahile inme, araba kiralayıp bütün gün gezmek, son olarak da evde internetle birlikte kalmak gibi düşünceler vardı. şu an son söylediğimi yapıyorum.

kalkıp önce çoraplarımı bulmam lazım, sonra belki iki yumurta kırmalıyım. buzlu çayı dün gece tükettim, pencere açık kalmış boynum ağrıyor, pazar günlerinin kendine has bi halsizliği var insanın hiç bişey yapası gelmiyor. ben gidiyorum, alın işte bu benim blog, ben yokken ona iyi bakın...